Doğa Okulu’na göre doğa düşünür, yazar, çizer. Bu düşünceler kağıtlara düşen mürekkep lekelerine değil, dağlardan denizlere savrulan nehirlere, milyarlarca canlının ahenk içindeki yaşamına, atomun çekirdeğine ve evrenin sonsuzluğuna kazınmıştır. Doğa Okulu, doğayı aracı kullanmadan okumanın ve çoğaltmanın peşindedir. Bu, ancak doğanın döngüsel mantığını kavramakla mümkündür. Nihayetinde, insan doğanın ta kendisidir.
Okul, rekabetsizliği rekabetle yarıştırır. Yarışmacı ve öne geçmeci toplum ilişkileri yerine, gönüllülüğü, imeceyi ve paylaşmayı yeniden yaymaya çabalar. Özünde, doğanın ve onun parçası olarak insanın yıkımının nedeni de, insanlar arasındaki gözü dönmüş rekabet ve yalnızca kendini zenginleştirme hırsıdır.
Doğanın, yaprakların üzerine, ırmakların kıyılarına, bulutların izlerine yazılmış ve çiğnenmesi yıkıma neden olacak hakları vardır. Okul, tüm varlıkların yaşam hakkının birbirine bağlı olduğuna ve hak kavramının parçalanmaz bir bütün olduğuna inanır. Doğa Okulu, doğanın hakkını, insanlığın yazı diline tercüme etmeyi kendine amaç edinmiştir; çünkü doğa hakkı, insanlar, diğer canlılar ve onların çevresiyle birlikte herkes için evrensel uyumun kaynağını oluşturur.
Doğa Okulu, kendini kaybedercesine büyüme kodlarıyla hareket eden egemen kültür ve düşünce biçimleri yerine, binlerce yıldır doğayla uyumun sırlarını taşıyan eski veya yaşayan kültürleri öğrenmeye, işitmeye, söylemeye, anımsamaya ve yaşamaya çabalar. Büyük merkezlerden yayılan egemen kültürün, gezegeni yok eden eğlence ve bilgilenme yöntemlerine karşı; yaşamın doğal sevinç kaynaklarına yönelir ve doğa kültürünü öğrenir, yaşar, yayar.
Doğa Okulu, her türlü hiyerarşik, ayırıcı, zorlayıcı, dayatıcı, cezalandırıcı ve baskıcı oluşumlara karşıdır. Hiç bir milliyet, ırk, etnik küme, cinsiyet, cinsel eğilim, dil, dini inanış arasında bir ayrım yapmaz, birini diğerinden üstün tutmaz. Seferihisar Doğa Okulu’nun özü, çokluk içinde birlik, birlik içinde çokluk arayışıdır.
Doğa Okulu, dolaşan bulutlar, esen rüzgarlar ve akan nehirler gibi, onları izleyen hayvanlar, kuşlar,ormanlar ve çöller gibi sınırsızlığı sınır edinir. Okul, Seferihisar’ın Orhanlı köyünde kurulmuş olmakla birlikte, çalışmaları siyasi sınırları aşar, doğa kültürünü tüm mekanlar ve zamanlar arasında taşıyabilmek için rüzgarın sırtında meyveleri dölleyen çiçek tozları gibi savrulur. Doğa aşkına!
Fotoğraf: © Seferihisar Doğa Okulu