1979 yılında Toroslar’ın hikâyesini Akdeniz’e taşıyan iki nehrin Seyhan ve Ceyhan’ın birbirlerine göz kırptığı Çukurova’da doğdum. Emeklemeye başladığım günden beri gezdim dolaştım. Üniversite yıllarımın başında izcilik ve kuş gözlemciliği beni doğa ile tanıştırdı.Bu tanışma sonrasında kendimi sırtımda dalış tüpü elimde dürbün ile ada martılarını izlerken buldum. Akyatan sahilinin kızgın kumlarında deniz kaplumbağalarını, Aydıncık Adaları’nda Akdeniz fokunu ve orfozu, Yumurtalık Lagünleri’nde kışlayan turnaları gözlemledim. Akçakale bozkırlarındaki sürmeli kızkuşlarının, Beypazarı’ndaki küçük akbabaların, Trakya’daki şah kartalların ve sayısız küçük balığın hikayelerini ise 2014 yılında Doğa Derneği ekibine katıldıktan sonra öğrendim. 2016 yılında Seferihisar Doğa okulu ile tanıştım. Bu tanışıklık doğanın yalnızca türler, habitatlar, Önemli Doğa Alanları’ndan oluşmadığını algılamamı sağladı ve beni doğa kültürü ekseninde yeni bir yolculuğa çıkarttı. Bu yolda yavaş adımlarla ilerlemeye çalışırken geleneksel doğa koruma yaklaşımına yeni tatlar katmaya çalışıyorum.