Meriç Deltası’nın küçük kasabası İpsala’da doğdum. Daha sonra ailemin işlerinden dolayı Edirne’ye taşındık. Ama ben bırakamadım ovayı, kuşları, mandaları, inekleri, ağaçları… Şehirdeyken hep içimde özlem vardı. Arada sırada küçük ormancıklar bulup dalardım içlerine, bazen babamla bazen tek. Böyle geçti yıllar. Sonrasında öğrenmeye başladım, ne istediğime karar vermeye ve ona koşmaya. Aslında bu koşu yavaştı ama bir o kadar hızlı. Kararlarımın şekil almaya başladığı zamanlarda, Doğa Okulu ile birleşti yollarım. Gucuman bir aileyle. Ve sonrasında sevgiyle, mutlulukla, umutla…
Eski kültürlerin tarım yöntemlerine ve yaşayışlarında büyük ilgim var. Bir de yaban hayatına. Doğa Okulu’nda olduğum her vakit öğreniyorum, yıkılıyorum, yeniden yapılanıp, yeniden pişiyorum… Buradaki aile ile olmak o kadar büyük mutluluk ki. Beraber öğreniyor, beraber büyüyoruz.