Okulumuzun ilk yerleşimi olan araştırma binasını Seferihisar Belediyesi ve Doğa Derneği ortak çalışmasıyla hayata geçirdik. Seferihisar Eski Orhanlı Köyü’nde yer alan eski ilkokul binasını Seferihisar Belediyesi’nin desteğiyle restore ettik.
Toplam kapalı alanı yaklaşık üç yüz metrekare olan eski ilkokul binasında iki evre gözlemledik. Özgün bina 1920′lerde yığma kagir taş olarak yapılmış. 1960′larda ise binanın güney kenarına tuğla kagir bir ek yapılarak, binaya bir sınıf ve yemekhane eklenmiş. Bu tadilat sırasında, tüm döşemeler betonarmeyle değiştirilmiş ve beton hatıllar eklenmiş. Fakat 1980′lerde köyün boşaltılması ile köydeki birçok yapı gibi, ilkokul binası da kaderine terk edilmiş. Aslında, Orhanlı Köyünde 30-35 yaş üzerindeki herkes bu binada ilk öğretmenleri ile tanışmış, bahçesinde top oynamış, merdivenlerinde oturmuş. Okul, aynı zamanda o dönemde Seferihisar’a ulaşım için kullanılan tek yolun da üzerindeymiş. Dolayısıyla okul binası köyün toplumsal belleğinde oldukça derin ve önemli bir yer tutuyor.
Bina, mimari anlamda da önemli; dik bir yamaçta yer alan arsasına manzaraya hakim bir şekilde oturtulmuş. Binanın 1960 tadilatı öncesindeki izleri ise bölgedeki geleneksel yapım teknikleri ve malzemeleri konusunda belge niteliği taşımakta.
Hazırladığımız restorasyon projesine göre, okulumuzun araştırma binası giriş katında, buluşma alanı, bir ofis, kütüphane, sohbet ve dinlenme alanlarına yer verdik. Alt katında ise tuvaletler, mutfak, depo ve bir ofis bulunmakta. Binanın kuzey tarafında açık hava etkinliklerin gerçekleştirilebileceği 150 kişi kapasiteli bir amfi inşa ettik. Giriş, binanın ilk evresindeki özgün yerine alındı. Çatı uygulamasında ağır betonarme yapı yerine hafif ahşap bir kırma çatı tercih ettik. Atölye alanı ve ofisin üzeri ahşap makaslarla geçilirken, mekânsal bütünlüğü vurgulamak için giriş, giriş holü ve kütüphane üzeri hareketli ahşap payandalar ile geçildi. Tümü taşıyıcı görevi gören kagir duvarlar güçlendirildi.
Günümüzde doğaya en çok zarar veren eylemlerin başında yapı yapma eylemi olduğu kanısına vardık. Ham maddeyi çıkarmak, imalat alanına nakletmek, işlemek, atık üretmek, tekrar nakletmek, satmak, tüketiciye ulaştırmak hep doğaya zarar veren faaliyetler. Bu yüzden böylesine önemli bir binanın restorasyonunda da, mimari tasarım kadar malzeme tercihi ve kullanımı konusuna da büyük özen gösterdik. Öncelikle binaya, köye, Seferihisar’a yakın yerel ve doğal malzemeler tercih edildi. Akaryakıtla taşınan malzemeler sadece proje için zorunlu durumlarda kullanıldı.
Toprak sıva yapımını hem sözlü hem yazılı kaynaklarda araştırdık, deneyler yaptık, farklı amaçlar için farklı karışımlar geliştirip kullandık. Okulun eski çatısına ait kullanılabilir ahşap elemanları sergi tezgahına dönüştürdük, eski telefon direğini ise toprak sıva ile sıvayarak pergola yapımında kullandık.
Bu düşünce yapısı ile marketlerde hazır satılan kalitesi düşük, zararı büyük yapı malzemelerini satın almak yerine, her mimari öğe için önce doğal olma, yerel olma, geri dönüştürülmüş veya dönüştürülebilir ve ekonomik olma durumları gözetilerek pek çok uygulama yaptık. Böylece okulumuz, aslında kendi restorasyonu sırasında araştırmalarına başlamış oldu.
Okulumuzun enerji kaynaklarını da doğaya en az zarar verecek şekilde planladık. Isınma ihtiyacımızı prina (zeytin çekirdeği) ile karşılıyoruz. Okulun binasını aynı zamanda kendi elektriğini üretecek ve bunu çatıya yerleştirilen güneş panellerinden sağlayacak şekilde tasarladık.
Binamızı yaşayan ve yaşatan bir canlı olarak görüyoruz. Tıpkı diğer canlılar gibi. Binamızın dış cephesi kerpiç sıvalı olduğundan nefes alıyor, veriyor ve ıslanıyor. Bu nedenle her yıl kerpici ve kireç badanasını yenilememiz gerekiyor.
Okulumuz bahçesinde aynı zamanda mütevazi ölçekte geleneksel tarım yapıyoruz. Zeytin ağaçlarından zeytinimizi, oluşturduğumuz harım alanından ise sebzemizi üretiyoruz. Bahçemizin en özendiğimiz kısmı misafirlerimize armağan etmek için yetiştirdiğimiz süs kabaklarının büyüdüğü yer.
Gittim gördüm, çok beğendim. Emeği geçenlerin ellerine yüreklerine sağlık. Güzel çalışmaların,
devamının gelmesini diliyorum.
İlk fırsatta tekrar gideceğim.
Nisan ayinda ilk firsatta gormeye gelecegim
Doğa derneğini böylesine güzel ilklere imza attığı için kutluyorum.Eski geleneklere göre yaşam tarzını bizlere hatırlattığı için ayrıca teşekkürler…
Ellerinize sağlık. En çok kerpiç kullanılması hoşuma gitti.
İçeride süslemeleri yaparken yine kerpiç mi kullandınız?
Çok zevkle inceledigim müthiş hoşuma giden çalışmalar ve bir oluşum yaratılmş emegi geçen herkese teşekkür en yakın zamandaki etkinlikte bulunmak dilegile kolay gelsin