MEXICO CITY – Her yıl törenlerin düzenlendiği Ölüler Günü’nden birkaç gün önce, Meksikalılar ölen akrabaları için sunaklar hazırlamakta ve Sonora Market’ine büyük bir uğultu hakim.
Ancak bu aşırı gürültülü manzaraya uymayan bir şey var. Tezgahların tamamı Ölüler Günü geleneğine uyarak dev kağıttan iskeletler, pembe mor ince kağıttan şekiller ve küçük seramik kafatasları gibi şeyler satmıyor. Bazı tezgahlarda büyük plastik poşetlerde plastik balkabağı şeklinde fenerlerin satıldığı görülüyor. Michael Jackson’ın “Thriller”ı birçok yerde yüksek sesle çalınırken, çocuklar için cadı süpürgeleri ve kan sızan lastik maskelerle dolu kovalar göze çarpıyor.
Pazar günkü Ölüler Günü yaklaşırken, Meksikalıların tam olarak neyi kutladıkları tam anlaşılmıyor. Ölmüş olan akrabaları için, onların sepya fotoğrafları, kadife çiçekler ve en sevdikleri yemeklerle evdeki sunaklara koyup bir saygı gösterisi yapmak mı ? Ya da bir cadı kahkahası kaydı ve kabarık balkabağı kostümleriyle ithal edilmiş Cadılar Bayramı mı?
“Bizim geleneğimiz Ölüler Günü; Cadılar Bayramı değil” diyor 27 yaşındaki Montserrat Fernandez sert bir şekilde. Kağıttan şekiller yapıp satan Bayan Fernandez, Cadılar Bayramı’na karşı genel bir tepki olduğunu düşünüyor. “İnsanlar artık Ölüler Günü’ne daha çok ilgi gösteriyor. Eski günlere geri dönüyoruz.”
Tam da değil, diyor 21 yaşındaki Daniela Torres yan taraftaki tezgahtan. “Çocuklar Cadılar Bayramı’nı daha fazla takip ediyor” diyor, kağıttan süslerinin çok fazla satılmadığından yakınarak. “Belki de kostümler giyip dans etmeyi bir sunak hazırlamaya tercih ediyorlar.”
Hala yaşayan geleneklerden bir çoğu – kadife çiçekleri, ölen çocuklar için özel duaların edildiği 1 Kasım anma günü ve maskeli danslar – derin yerel köklere sahip. 1 Kasım Azizler Günü’nün arifesinde kutlanan Cadılar Bayramı ise, aslen kökenini ölülerle yaşayanların bir araya geldiğine inanılan bir Kelt festivalinden alıyor.
“Meksika kültürü yüzyıllar boyunca ölümü dışlamak için değil, ölümün bir tabu oluşunu ortadan kaldırmak için evrildi” diyor antropolog Dr. Lomnitz.
1970’lerde Ölüler Günü anma törenleri yeniden canlandı, hükümetler ve kamu kurumları bu günü toplumsal bir gösteriş malzemesi olarak kullandı, turist çekmeye başladı, okullar daha büyük sunaklar inşa etti ve şirketler de bu resme dahil oldu. Tüm bu olanlar, Meksika’ya yavaş yavaş sokulmaya çalışan Cadılar Bayramı’na bir tepki de olabilir.
Evlerde, aileler tütsülerle, parlak renkli süslemelerle, çiçekler ve yemeklerle ölüleri çekmek için sunaklar hazırlıyorlar, diyor National Autonomous University of Mexico’dan antropolog Andrés Medina Hernández . “Bütün aile bir araya geliyor kısacası, ölüler ve yaşayanlar” diyor.
Ancak her sosyal grubun anma törenleri de farklılık gösteriyor, yeni etkilerle birlikte. Şehirde yaşayan Meksikalılar, Cadılar Bayramı’nın bazı özelliklerini anma törenlerine dahil ederken, kırsalda yaşayan aileler hala akrabalarıyla evde ya da mezarlıkta törenlerde paylaşmak için yemek pişiriyorlar.
Mexico City’nin eski merkezi Tepito’da bu değişim görülebiliyor, 43 yaşındaki Eliott Miranda dükkanında yiyecekler dışında Cadılar Bayramı kostümleri de satıyor. “Cadılar Bayramı için kostüm giymek Amerika Birleşik Devletleri’ne gidip gelen insanlarla geldi”, diyor. “Cadılar Bayramı buralarda sadece takılıyor.”
İlk biten kostümlerden biri, 19. Yüzyıl illüstratörlerinden José Guadalupe Posada’nın tasarımı olan mor siyah bir elbise ve şapkadan oluşan çok şık bir iskelet figürü La Catrina. Bu kostüm Ölüler Günü için simge haline gelmiş. “Ölüler Günü geleneği tamamen kaybolmadı” diyor Bay Miranda.
Gisela González’in tezgahındaki inleyen hayaletler ve takırdayan iskeletler Çin malı, ama hepsi Ölüler Günü’nde sunaklara konmak için imal edilmiş. “Uyum sağlıyoruz, hiçbir şey kaybetmiyoruz” diyor. “Bu gelenek gelişiyor, çünkü herkes yeni bir şeyler getiriyor.”
70 yaşındaki Francisca Reyes Razo Ölüler Günü anma törenlerinin değişimini umutsuzlukla izliyor. Çocuklarını günlük bakım için onun Tepito’daki çocuk yuvasına gönderen çalışan ailelerin köklerini tamamen unuttuklarını düşünüyor. “Çocuklar bu geleneği öğrenebilsin diye burada bir sunak yapıyoruz” diyor Bayan Reyes. “Ölülerin anılması için böyle bir gün var. Ölüler çoktan yola çıkmışlar ve bizden önde gidiyorlar. Ama hepimiz sonunda aynı yere gideceğiz.”
Ancak 3-4 yaşlarındaki çocukların aklında olan ise henüz bu değil. Bir çoğu ne kostüm giyeceği ile meşgul. Çocuklardan birine, Milton’a, ne kostüm giyeceğini sorduğumuzda havaya sıçrıyor ve “Kaptan Amerika”* diye bağırıyor.
Çevirenin notu:
*Kaptan Amerika (Captain America) : Marvel Comics tarafından yaratılan 2. Dünya Savaşı’nda Amerika’nın süper kahramanı. (Kaynak: Vikipedi)
Kaynak: New York Times
Yazan: Elisabeth Malkin
İngilizceden çeviren: Naime Sürenkök
Henüz hiç yorum yapılmamış