Doğa Okulu yamaklarından Yarkın’ın okuluna yazdığı mektup.
Sevgili Doğa Okulu Ekibi,
Kendi adıma hepinize gönülden teşekkür ediyorum. Kemal, Raziye, Burçin, Adem, Burak, Özlem, Sururi, Güven, Galip, Derya, Süleyman, Tamer, Caner, Nevzat, Oğuz, Ece, Efe, Kara, Karamel, kızılçamlar, zeytin ağaçları, kermes meşeleri (ağaç okuluna katılmayanlar bilmez), kızılgerdanlar ve o eşsiz gökyüzü. Bir araya toplanan bu kadar güzel şey…
Raziye’nin bırak yüzünü sesinin bile gülmesi, Burçin’in sabah afyonunu bir türlü patlatamaması, Adem’in sürekli bir yerlere gidip gelmeleri, Burak’ın “oraya birazdan gelicem”leri, Kemal’in şiir kahramanlığı, Özlem’in anne gibi güven vermesi, Sururi’nin şöhret sevdası, Güven’in aşkı, Galip’in gözlerindeki parıltı, Derya’nın eskiden kaybedilen bir dostu yeniden bulmuş gibi hissettirmesi, Süleyman’ın yürüyüşündeki buram buram Ege havası, Nevzat ve Oğuz’un tevazuları, Tamer ile Caner’in sanatı, Ece’nin ürkek bakışları, Efe’nin hayata tutunma arzusu, Kara’nın deliliği, Karamel’in şaşkınlığı, çamların gölgesi, piynarların ateşi harlaması, sabahları kuşların ötüşü ve bunlara şahit olan milyarlarca yıldız.
Bir ay önce bunların hiçbiri benim için bir anlam ifade etmiyorken, şu anda her birinin hayatıma kattığı milyonlarca güzel duygu var. İyi ki varsınız, ne de güzel varsınız.
Son cümlem de yamaklara… Sizler için de ayrı ayrı bir şeyler yazmak isterdim ama o kadar vaktinizi almayayım. Bu ülkede hala yaşanabiliyorsa, hala umutlar varsa gelecek nesiller için ve bugün hala tepiniyorsa şuramızda yüreğimiz siz ve sizin gibi insanlar sayesinde, siz de iyi ki varsınız.
Yarkın Yaraşlı
17 Mart 2015
Henüz hiç yorum yapılmamış